15 Mart 2016 Salı

Nefretinizi Hasat Edin Artık.

Şimdi bu görüntüye dikkatli bakalım. Bir İnternet sitesinde haber başlığının altındaki yoruma dikkat çekmek istiyorum. Kullanıcı Türkiye'min özeti niteliğinde. İlk yorumu gayet açık taraf/yandaş bazı kesimlerce zaten dile getirilen bir şey. Kullanıcı kendine yedirememiş ve hırsını alamamış olacak ki bir kaç saat sonra tekrar aynı başlığın altındaki yorumuna dahi yorum eklemiş...
Şimdi Soruyorum Türkiye'm de olan arkadaşlarıma ve takipçilerime ;
Teröre Kurban gitmiş 35 candan sadece bir ikisinin mi önemi var ?
35. Canın hangi birine dikkat ettiniz? Kaçı hayatına bir adım atmış?
Hangisi hayatta bildiğimiz anlamda tad almış?
Herkesin birinin tarafında ve yandaşı olduğu ülkemde daha birbirinizi ne kadar öteleyeceksiniz? Ne kadar Nefret pompalanmasına imkan vereceksiniz?
Bazı kardeşlerimin ablalarımın ve hatta hatta abilerimin de buna imkan veren kim isa dediklerini duyar gibiyim...
Ben her söylediğimi söylüyorum.
Bu yorumu getirenlere diyorum ki sorumluluktan kaçmak için bu kadar kolay yolu seçmeyin.
Bu ülke hepimizin. Geçmişte Ektiğiniz nefret tohumları bu gün büyümüş durumda ve bunun önüne geçmektense kendi tohumlarınıza da aynı zihniyeti pompalıyorsunuz.
NEDEN?
Siz kendi devrinizde kaybedenlerdensiniz. Devrinde kaybeden olarak bu devre müdahil olmaya çalışmanız Suyu daha da bulandırmakta ve bulandıracaktır.
Devri değiştirmeye niyetliyiz bizler. Hoş görü ile Huzurlu eleştiri ile Refah iletişim ile...
Sizler gibi Şu'cu Bu'cu On'cu diyerek değil.
Kutuplaşmadan dem vuran abilerim, ablalarım
Siz necisiniz? Sizin sevdiğinizi sevmiyor diye neyin yaftasındasınız?
Sizin sayğı duyduguna sayğı duymuyor diye neden ötekileştiriyorsunuz?
Bizler en azından daha sağ duyulu davranmaya ve sizleri dahi anlamaya çalışıyoruz.
Ama kabul etmeliyim ki sınırlarımızda gezmektesiniz; Anlamakta güçlük çekiyoruz.
Belki Anlarsınız diye en azından bir umut ile küçük bir hikaye paylaşmak istiyorum sizler ile...[İ.G]

"Üç arkadaş varmış. Bu üç arkadaş bir yaz günü yaya olarak yolculuk yapmak zorunda kalıyorlar. Biri türk, biri kürt, diğeri de ermeni. Ama ermeni olan aynı zamanda papaz. Sıcak havada yürüdükten bir süre sonra yolda susuyorlar. Etrafta su yok. Bağların bahçelerin olgun zamanı. "iki salkım üzüm yiyelim de ağzımız ıslansın," diye bir bağa giriyorlar. Bağın sahibi bir türk ama onu görememişler. "Kaç paraysa veririz," diyerek yemeye başlamışlar. Bu sırada bağın sahibi gelmiş. Bakmış üç kişi üzümünü yiyor. Fena bozulmuş ama üç kişiyle de başa çıkamayacağını düşünmüş. Birine bakmış, kıyafetinden ermeni ve papaz olduğu belli. Diğerine bakmış, konuşmasından kürt olduğunu anlamış. Üçüncüsü de türk.
dönmüş ermeni'ye, "bak bu adam türk, yesin malımı. benim kanımdandır. helali hoş olsun. bu da kürt'tür ama din kardeşimdir. sen niye yiyorsun benim üzümü mü?" demiş. Bu laf, üzerlerine sorumluluk yüklenmeyen türk ve kürt'ün hoşuna gitmiş. Adam, papazı bir güzel dövmüş. Kıpırdayacak hal bırakmamış, yere uzatmış. Bağ sahibi biraz sonra kürt'e dönmüş. "Müslüman'sın da niye sahipsiz bağa giriyorsun. Bu adam benim kanımdan yediyse afiyet olsun, çünkü o Türk'tür kardeşimdir," diyerek bir güzel onu da dövmüş ve yere uzatmış. Bu durum türk'ün hoşuna gitmiş biraz sonra türk'e dönmüş ve "tamam anladık türk'sün, aynı kandanız, aynı dindeniz ama sahibi olmadan başkasının bağına girilir mi?" diyerek türk'e de vurmaya başlamış. Türk yumrukla yere yuvarlanınca kürt'e dönmüş ve "biz," demiş "papazı dövdürmeyecektik".
İlk bomba patladığında birlik olacaktık kimin öldüğüne bakmadan.. Suruçta mitingde bomba patlarken oh olsun diyen sözde Türk milliyetçileri ve Ankara da ki patlamalara oh olsun diyen sözde Kürt milliyetçileri onların fikirleri ortak.. Bir türk bir kürde düşman olmaz düşmansa gavurdur.. bir kürt te bir türke düşman olmaz ha düşman ise oda gavurdur."[Hikaye alıntıdır]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder